Cumartesi akşamı maç programımı yapmıştım. Profesyonel
liglerin devre arasında olmasından sebep Pazar günü Sultangazi-Bağcılar maçına
gidecektim. Maçın başlama saati 14.30’du. ‘Acaba sabahın erken saatlerine bir
maç daha sığdırabilir miyim?’ diye araştırmaya koyuldum. Şartlar gereği
Sultangazi’ye kolay bir şekilde aktarma yapabileceğim stat, Fatih Mimar
Sinan’dı. Fatih Mimar Sinan Stadı sabahın erken saatlerinde bir İstanbul
derbisine ev sahipliği yapacaktı. Mücadele Fatih Karagümrük ile Bayrampaşa’nın
U-19 takımları arasındaydı. Kararımı verdim ve sabahleyin ilk rotamı Fatih
Mimar Sinan olarak belirledim. Pazar sabahı hava soğuktu, yağmur çiseliyordu
(Bu yağmur maçın ikinci devresinde sağanağa dönüşecekti). Rötarlı bir şekilde
stada giriş yaptım. 45-50 civarında futbolsever vardı. Maçın ilk dakikasından
itibaren oyunun mutlak hakimi Bayrampaşa’ydı. Konuk ekibin gençleri gelecek
adına umut veren işler yapıyordu. Özellikle sağ kanatta oynayan 11 numara bir
hayli etkiliydi. Amiyane tabirle Karagümrük takımının sol tarafını ilk yarım
saatte felç etmişti. Bileklerine hakimdi, çok rahat adam geçiyor ve kaleye
kolay bir şekilde sokuluyordu. Ayrıca takım oyununa da yatkın bir izlenim
vermişti ilk kırk beş dakikada. İlk yarının düdüğü çaldığı gibi hakem odasına
koştum. Amatör müsabakalarda esame listeleri profesyonel müsabakalarda olduğu
gibi protokolden maalesef dağıtılmıyor. Ya takım antrenörlerinden, ya da
müsabakanın hakeminden esame listelerinin fotoğrafını çekerek takım kadrolarına
ulaşabiliyorsunuz. Rica ederek ikinci ihtimali yapmıştım o gün. Listeye
baktım. İkinci yarı radarımı biraz daha bu çocuğun üzerine yoğunlaştırdım.
İkinci yarı daha da etkiliydi. Bitmek tükenmek bilmeyen bir temposu vardı.
Gidiyor, geliyor, kanat değiştiriyor, kaleyi yokluyor… Maç sonunda Bayrampaşa,
Karagümrük’ü 3-0’la geçmişti. Maçın adamı şüphesiz 11 numaraydı. O 11 numaraya
her zaman söylediğim bir şey var; ‘yağmurlu bir günde görmüştüm seni’ diye,
işte o yağmurlu günde gördüğüm çocuk Feridun’du, Feridun Kıroğlu…
25 Ekim 1994’te İstanbul, Fatih’te dünyaya gelen Feridun
Kıroğlu’nun her çocuk gibi futbol sevgisi sokak aralarına dayanıyor.
Karagümrük’ün dar sokaklarında futbol topuyla haşir neşir olan Feridun’un
yetenekleri bu güzel semtin sokaklarına sığmayacaktır. Ve babası Feridun’u altı
yaşında Fatih Karagümrük altyapısına yazdırır. Burada tam beş yıl altyapı
eğitimi alan Feridun’un filiz lisansı 2005 yılında çıkar. Burada kendisinden
iki-üç yaş büyük ağabeyleriyle birlikte oynayan Feridun’u bir hazırlık maçında keşfeden
Başakşehir hocası Erbil Gündüz, 2005’in yaz aylarında kendisini Başakşehir’e
kazandırır. Henüz 11 yaşında ilk transferi gerçekleşen Feridun’un Karagümrük’te
çocukluk yıllarının geçirmesi ve Fatih Karagümrük’te futbol oynaması,
şimdilerde görülen karakteristik özelliklerinin kaynağıdır bir bakıma; asilik,
agresiflik, asla pes etmeme… Başakşehir macerasının ilk senesinde iyi işler
çıkartan yetenekli oyuncu, bu performansının meyvesini ikinci senesinde
kaptanlık pazubandını koluna takarak alır. 2006-2007 sezonunda yani takım
kaptanlığı yaptığı senede işler yolunda gider. Feridun rakip ağlara on beşe
yakın gol atar ve gol yüzdesine yakın asist yapar. 2007-2008 sezonu genç
yetenek için kabus gibi geçecektir. Hocası değişmiştir ve yeni gelen hoca
Feridun’u tutmamıştır. Başakşehir kariyerinin üçüncü senesinde yedek
kulübesinden sahaya sıçramakta zorluk çeken Feridun’un yetenekleri malumdur
fakat hocanın tercihleri farklıdır. Aynı hoca, bir sonraki sene de Feridun’a
yeterli süreyi vermez. Karagümrük’ün asi çocuğu antrenmanlara sürekli
katıldığını, performansının iyi olmasına rağmen neden süre alamadığını henüz 14
yaşında hocasına sorma gereği duyar. Hocasının genç Feridun’a cevabı ise
“yetersizsin” olacaktır. Oflu olmanın getirdiği inatçılık ve Karagümrük’ten gelen
asiliği, bu cevap sonrasında ‘gemileri yakıp’ kulüpten ayrılmasına önayak olur.
Bu alınan karar pes etmek değildir aslında yeni bir başlangıçtır ve Feridun
rotasını Eyüp’e doğru kırar.
Eyüpspor
U-18 takımında teknik direktör Suat Ak’ın sürekli şans verdiği Feridun, ilk on
hafta kadronun demirbaşlarından biri haline gelir. Ancak burada da
şanssızlıklar yakasını bırakmaz. Feridun kulübeye çekilir. Nedenini kendisi de
bilmez. Süre alamaması canını sıkar ve antrenörler ile sorun yaşamaya başlar.
Feridun’un Eyüpspor macerası böylelikle sona erer. Başakşehir’den hocası Erbil
Gündüz, Feridun’u Merterspor’a transfer eder. Profesyonel bir takımın
altyapısından yerel lige transfer olan Feridun Kıroğlu’nu zor günler
beklemektedir. Ancak dediğim gibi, Feridun asla pes etmeyecektir. Merterspor’un
hem A-takımında hem de U-19 takımında forma giyen yetenekli oyuncu burada tam
otuz beş maça çıkar. Bir sonraki sene Merterspor U-19 takımında oynarken
İstanbul Amatör’ün yetenek avcısı Akın Topgül’ün radarına girer. Feridun’un
yeniden profesyonel bir takımın altyapısına dönüşü iki yıl aradan sonra
gerçekleşir ve Bayrampaşa’ya transfer edilir. Bayrampaşa’da Akın Topgül ve Sami
Aydın’ın özel ilgi gösterdiği isim olan Feridun, buradaki hocaları tarafından
sürekli şans verilen bir isim haline gelir. Bayrampaşa kariyerinin ilk
senesinde U-19 takımı ile şampiyonluk yaşar. Sene sonunda Akın Topgül ve ekibi
tarafından profesyonel takıma çıkarılması yönünde rapor verilir. Ancak zamanın
teknik direktörü Murat Şenvardar, Feridun’u yetersiz bulur. Altyapı sorumlusu
Cemil Kara’nın baskıları sonucu sezon öncesi kampına katılması sağlanan Feridun
için Murat Şenvardar yine olumsuz rapor verir ve profesyonel sözleşme
imzalanması için henüz erken olduğunu belirtir. Yaz aylarında Bayrampaşa yönetimi
A-2 liglerine katılma kararı alır. Feridun’un kariyerindeki dalgalanmalarının
sebebi aslında yıllardır ihtiyacı olduğu bir mentör ya da bir başka deyişle
akıl hocasının olmayışındandır. Fakat Feridun tam 17 yaşında akıl hocasını
bulacaktır. O isim de Akın Topgül’dür. Topgül, genç oyuncuya Bayrampaşa’da bir
yıl daha oynaması gerektiğini söyler. Feridun hocasının sözünü dinler ve
2013-2014 sezonunda A2 Ligi’nde boy gösterir. Burada 24 maça çıkar ve altı da
gol kaydeder. Devre arası transfer döneminde 3. Lig ekibi İstanbulspor’dan
teklif alır, her konuda anlaşılır ancak sarı-siyahlı yönetim transferden son
anda vazgeçer. Sezon sonunda Bayrampaşa’da karışıklık hakimdir. Feridun bu
keşmekeşte 2. Lig ekibi Anadolu Selçukluspor’un seçmelerine katılır. Burada Zafer
Turan tarafından beğenilmez. Yaz aylarında Bayrampaşa Kulübü’nde radikal
kararlar alınır. A Takım’ın başına Sinan Bayraktar getirilir ve yardımcısı aynı
zamanda kulübün sportif direktörü Akın Topgül olur. Yönetim altyapıdan 11 oyuncunun sezon öncesi kampına katılması
yönünde direktif verir. Bu 11 ismin içerisinde Feridun yoktur. Bir bakıma
Bayrampaşa Kulübü’nün Feridun diye bir isimden haberi yoktur aslında. Sportif
direktör Akın Topgül’ün yoğun çabaları üzerine Nevşehir kampına alınan Feridun,
kampın, hazırlık maçlarının en dikkat çeken ismidir ve çok geçmeden kendisiyle
profesyonel sözleşme imzalanır.
2014-2015
sezonunda A Takım’ın değişilmezi haline gelen Feridun, taraftarın da sevgilisi
haline gelir. İlk profesyonel deneyimini 2. Lig’de yaşayan yetenekli ayak,
rakip ağlara 7 gol atıp, 12 golün de hazırlayıcısı olur. Bu gösterdiği
performans 1. Lig ekiplerinin gözünden kaçmaz. Şanlıurfaspor ve Gaziantep
BBSK’nın ısrarla istediği oyuncu, yine aynı sene 1. Lig’e yükselen Yeni
Malatyaspor ve 1461 Trabzon’un da transfer listesindedir. Bayrampaşa
kulübündeki karışıklık ve bonservis konusunda yaşanan pürüzler genç oyuncunun
bir üst ligde forma giymesinin önündeki en büyük engellerdir. Feridun bu
günleri ‘her işte bir hayır vardır’ diyerek özetler. Feridun’un Bayrampaşa
macerası devam etmektedir. 2015’in yaz aylarında hem Bayrampaşa hem de Feridun
adına önemli bir gelişme yaşanır. Beşiktaş, Bayrampaşa kulübü ile pilot takım
anlaşması yapar. Her türlü olumsuzlukları yaşayan, sahaya çıkmak için sırasını
bekleyen yedek oyuncu misali Feridun için hem güneş hem de büyük bir şans
doğmuştur. Artık sahne onundur, bir bakıma ve bütün olumsuzluklar geride
kalmıştır. Bayrampaşa’da teknik ekip ve kadro tepeden tırnağa değişir. Beşiktaş
bünyesindeki genç oyuncuları Bayrampaşa’ya kiralar. Hasan Türk, Sinan Kurumuş,
Caner Turp, Recep Akkemik, Koray Yıldız ve daha niceleri… 2015-2016 sezonu
Feridun için uzun yılların birikimini artık sahneleme vaktidir. Taşıdığı
formanın bir bakıma Beşiktaş olmasının getirdiği sorumluluk ile yeni sezona
müthiş başlangıç yapan yetenekli oyuncu altı haftası geride kalan ligde bütün
maçlarda oynadı ve üç gol kaydetti. Özellikle Hatayspor’a attığı ‘Messivari’
golü betimlemek, anlatmak olmaz. Gerçekten görülmeye değerdir!
Feridun Kıroğlu’nu keşfedilme sürecini ve bu günlere
gelişini Akın Topgül şu cümlelerle özetliyor; “İstanbul’da çok maç izliyoruz.
Haliyle beğendiğimiz oyuncular oluyor. Bir gün Merterspor’un maçına denk
gelmiştim. Sahada olmayacak işler yapan bir çocuk vardı. Adı Feridun’du. Bu çocuğu
bir süre takip ettim ve Bayrampaşa’ya kazandırmak istedim. Bayrampaşa U-19 ve
A2 takımlarında önemli işler yaptı. Sık sık yukarıya yani A Takım’a çıkarılması
konusunda rapor verdik ancak yeterli görülmedi. Tabi bunda sabretmesinin de
payı var Feridun artık Bayrampaşa’nın değişilmez ismi haline geldi. Şu anda bir
yandan da Beşiktaş’ın formasını sırtında taşıyor. Sorumluluğun farkında, umarım
iyi yerlere gelecek. “
Nasıl
Kullanılabilir?
Her iki ayağına hakim olmasından sebep hem sağ açık hem
de sol açık bölgesinde oynayabiliyor. Oyunun gidişatına göre -rakibe göre-
etkinlik kazanacağı bölgeye geçiyor. Hocasının da bu noktada elini
güçlendirdiğini söyleyebilirim zira oyun içinde çeşitli varyasyonlara en uygun
isimlerden birisi.
Güçlü
Yönleri
Feridun Kıroğlu, yukarıda belirttiğimiz gibi her iki
kanatta oynama özelliğine sahip. Bileklerine fazlasıyla hakim, her iki yöne
doğru çok rahat adam eksiltebiliyor. Bu meziyetini özellikle dar alanda sık sık
yapması onu farklı kılıyor. Yüksek temposunu oyunun final sekanslarına dek
sürdürebiliyor. Bitmek tükenmeyen bir mücadeleci yapısı var. Sık sık son
çizgiye inip, zaman zamanda içeri kat edip rakip kalede tehlike yaratabiliyor.
Bir kanat oyuncusunun gerektirdiği asist yapma özellikleri şimdilik yeterlilik
düzeyinde. Bu özelliğinin yanında skor da yapabiliyor. Kaybetmeyi sevmeyen bir
yapısı var. Saha içinde -amiyane tabirle- ‘kızgın bir boğaya’ dönüşüyor. Bu
özelliği kuşkusuz hem kendisi gibi genç olan takım arkadaşlarını ateşliyor hem
de rakip üzerinde baskı kuruyor.
Zayıf
Yönleri
Her hücumcu oyuncuda olduğu gibi Feridun’un da defansif
meziyetleri bir hayli zayıf. Bu eksiğini gidermesi gerek kanımca. Fiziği halen
gelişime açık olmasına rağmen iki yıl önce gördüğüm Feridun ile şimdiki
arasında çok büyük fark yok. Üst lig potansiyeli ciddi anlamda olduğundan bir
an önce fiziksel olarak güçlenmesi lazım. Ayrıca yaşının verdiği topla oynama
iştahı bazen abartılı olabiliyor. Bu da çok top kaybı yapmasına neden oluyor.
Geliştirmesi gereken özelliklerine bu detayı da ekleyebiliriz.
SON
Feridun Kıroğlu’nun kariyeri kitaplara konu olacak
cinsten. Kariyerinde yaşadığı şanssızlıklar küçük yaşlarda gerçekleşti ancak o
asla pes etmeyi düşünmedi. Sabretmeyi her zaman bir çıkış yolu olarak gören
Feridun, şimdilerde o iradesinin faydalarını görüyor şüphesiz. Bu sene yarı
Bayrampaşa, yarı Beşiktaş forması giyen genç oyuncunun göstereceği performans
çok önemli. Bayrampaşa’nın iç saha maçları BJK TV’den canlı olarak
yayınlanıyor. Oyuncularına ‘yalnız değilsiniz’ mesajı veren Beşiktaş Yönetimi
sene sonunda Feridun’u da bünyesine katabilir. Of’un inatçı ve de asi
çocuğundan çok ümitliyiz. Yolu açık olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder