29 Haziran 2016 Çarşamba

Of'un Asi Çocuğu: Feridun Kıroğlu


27 Ocak 2013 günü…
Cumartesi akşamı maç programımı yapmıştım. Profesyonel liglerin devre arasında olmasından sebep Pazar günü Sultangazi-Bağcılar maçına gidecektim. Maçın başlama saati 14.30’du. ‘Acaba sabahın erken saatlerine bir maç daha sığdırabilir miyim?’ diye araştırmaya koyuldum. Şartlar gereği Sultangazi’ye kolay bir şekilde aktarma yapabileceğim stat, Fatih Mimar Sinan’dı. Fatih Mimar Sinan Stadı sabahın erken saatlerinde bir İstanbul derbisine ev sahipliği yapacaktı. Mücadele Fatih Karagümrük ile Bayrampaşa’nın U-19 takımları arasındaydı. Kararımı verdim ve sabahleyin ilk rotamı Fatih Mimar Sinan olarak belirledim. Pazar sabahı hava soğuktu, yağmur çiseliyordu (Bu yağmur maçın ikinci devresinde sağanağa dönüşecekti). Rötarlı bir şekilde stada giriş yaptım. 45-50 civarında futbolsever vardı. Maçın ilk dakikasından itibaren oyunun mutlak hakimi Bayrampaşa’ydı. Konuk ekibin gençleri gelecek adına umut veren işler yapıyordu. Özellikle sağ kanatta oynayan 11 numara bir hayli etkiliydi. Amiyane tabirle Karagümrük takımının sol tarafını ilk yarım saatte felç etmişti. Bileklerine hakimdi, çok rahat adam geçiyor ve kaleye kolay bir şekilde sokuluyordu. Ayrıca takım oyununa da yatkın bir izlenim vermişti ilk kırk beş dakikada. İlk yarının düdüğü çaldığı gibi hakem odasına koştum. Amatör müsabakalarda esame listeleri profesyonel müsabakalarda olduğu gibi protokolden maalesef dağıtılmıyor. Ya takım antrenörlerinden, ya da müsabakanın hakeminden esame listelerinin fotoğrafını çekerek takım kadrolarına ulaşabiliyorsunuz. Rica ederek ikinci ihtimali yapmıştım o gün.  Listeye baktım. İkinci yarı radarımı biraz daha bu çocuğun üzerine yoğunlaştırdım. İkinci yarı daha da etkiliydi. Bitmek tükenmek bilmeyen bir temposu vardı. Gidiyor, geliyor, kanat değiştiriyor, kaleyi yokluyor… Maç sonunda Bayrampaşa, Karagümrük’ü 3-0’la geçmişti. Maçın adamı şüphesiz 11 numaraydı. O 11 numaraya her zaman söylediğim bir şey var; ‘yağmurlu bir günde görmüştüm seni’ diye, işte o yağmurlu günde gördüğüm çocuk Feridun’du, Feridun Kıroğlu…

25 Ekim 1994’te İstanbul, Fatih’te dünyaya gelen Feridun Kıroğlu’nun her çocuk gibi futbol sevgisi sokak aralarına dayanıyor. Karagümrük’ün dar sokaklarında futbol topuyla haşir neşir olan Feridun’un yetenekleri bu güzel semtin sokaklarına sığmayacaktır. Ve babası Feridun’u altı yaşında Fatih Karagümrük altyapısına yazdırır. Burada tam beş yıl altyapı eğitimi alan Feridun’un filiz lisansı 2005 yılında çıkar. Burada kendisinden iki-üç yaş büyük ağabeyleriyle birlikte oynayan Feridun’u bir hazırlık maçında keşfeden Başakşehir hocası Erbil Gündüz, 2005’in yaz aylarında kendisini Başakşehir’e kazandırır. Henüz 11 yaşında ilk transferi gerçekleşen Feridun’un Karagümrük’te çocukluk yıllarının geçirmesi ve Fatih Karagümrük’te futbol oynaması, şimdilerde görülen karakteristik özelliklerinin kaynağıdır bir bakıma; asilik, agresiflik, asla pes etmeme… Başakşehir macerasının ilk senesinde iyi işler çıkartan yetenekli oyuncu, bu performansının meyvesini ikinci senesinde kaptanlık pazubandını koluna takarak alır. 2006-2007 sezonunda yani takım kaptanlığı yaptığı senede işler yolunda gider. Feridun rakip ağlara on beşe yakın gol atar ve gol yüzdesine yakın asist yapar. 2007-2008 sezonu genç yetenek için kabus gibi geçecektir. Hocası değişmiştir ve yeni gelen hoca Feridun’u tutmamıştır. Başakşehir kariyerinin üçüncü senesinde yedek kulübesinden sahaya sıçramakta zorluk çeken Feridun’un yetenekleri malumdur fakat hocanın tercihleri farklıdır. Aynı hoca, bir sonraki sene de Feridun’a yeterli süreyi vermez. Karagümrük’ün asi çocuğu antrenmanlara sürekli katıldığını, performansının iyi olmasına rağmen neden süre alamadığını henüz 14 yaşında hocasına sorma gereği duyar. Hocasının genç Feridun’a cevabı ise “yetersizsin” olacaktır. Oflu olmanın getirdiği inatçılık ve Karagümrük’ten gelen asiliği, bu cevap sonrasında ‘gemileri yakıp’ kulüpten ayrılmasına önayak olur. Bu alınan karar pes etmek değildir aslında yeni bir başlangıçtır ve Feridun rotasını Eyüp’e doğru kırar.

Eyüpspor U-18 takımında teknik direktör Suat Ak’ın sürekli şans verdiği Feridun, ilk on hafta kadronun demirbaşlarından biri haline gelir. Ancak burada da şanssızlıklar yakasını bırakmaz. Feridun kulübeye çekilir. Nedenini kendisi de bilmez. Süre alamaması canını sıkar ve antrenörler ile sorun yaşamaya başlar. Feridun’un Eyüpspor macerası böylelikle sona erer. Başakşehir’den hocası Erbil Gündüz, Feridun’u Merterspor’a transfer eder. Profesyonel bir takımın altyapısından yerel lige transfer olan Feridun Kıroğlu’nu zor günler beklemektedir. Ancak dediğim gibi, Feridun asla pes etmeyecektir. Merterspor’un hem A-takımında hem de U-19 takımında forma giyen yetenekli oyuncu burada tam otuz beş maça çıkar. Bir sonraki sene Merterspor U-19 takımında oynarken İstanbul Amatör’ün yetenek avcısı Akın Topgül’ün radarına girer. Feridun’un yeniden profesyonel bir takımın altyapısına dönüşü iki yıl aradan sonra gerçekleşir ve Bayrampaşa’ya transfer edilir. Bayrampaşa’da Akın Topgül ve Sami Aydın’ın özel ilgi gösterdiği isim olan Feridun, buradaki hocaları tarafından sürekli şans verilen bir isim haline gelir. Bayrampaşa kariyerinin ilk senesinde U-19 takımı ile şampiyonluk yaşar. Sene sonunda Akın Topgül ve ekibi tarafından profesyonel takıma çıkarılması yönünde rapor verilir. Ancak zamanın teknik direktörü Murat Şenvardar, Feridun’u yetersiz bulur. Altyapı sorumlusu Cemil Kara’nın baskıları sonucu sezon öncesi kampına katılması sağlanan Feridun için Murat Şenvardar yine olumsuz rapor verir ve profesyonel sözleşme imzalanması için henüz erken olduğunu belirtir. Yaz aylarında Bayrampaşa yönetimi A-2 liglerine katılma kararı alır. Feridun’un kariyerindeki dalgalanmalarının sebebi aslında yıllardır ihtiyacı olduğu bir mentör ya da bir başka deyişle akıl hocasının olmayışındandır. Fakat Feridun tam 17 yaşında akıl hocasını bulacaktır. O isim de Akın Topgül’dür. Topgül, genç oyuncuya Bayrampaşa’da bir yıl daha oynaması gerektiğini söyler. Feridun hocasının sözünü dinler ve 2013-2014 sezonunda A2 Ligi’nde boy gösterir. Burada 24 maça çıkar ve altı da gol kaydeder. Devre arası transfer döneminde 3. Lig ekibi İstanbulspor’dan teklif alır, her konuda anlaşılır ancak sarı-siyahlı yönetim transferden son anda vazgeçer. Sezon sonunda Bayrampaşa’da karışıklık hakimdir. Feridun bu keşmekeşte 2. Lig ekibi Anadolu Selçukluspor’un seçmelerine katılır. Burada Zafer Turan tarafından beğenilmez. Yaz aylarında Bayrampaşa Kulübü’nde radikal kararlar alınır. A Takım’ın başına Sinan Bayraktar getirilir ve yardımcısı aynı zamanda kulübün sportif direktörü Akın Topgül olur. Yönetim altyapıdan 11 oyuncunun sezon öncesi kampına katılması yönünde direktif verir. Bu 11 ismin içerisinde Feridun yoktur. Bir bakıma Bayrampaşa Kulübü’nün Feridun diye bir isimden haberi yoktur aslında. Sportif direktör Akın Topgül’ün yoğun çabaları üzerine Nevşehir kampına alınan Feridun, kampın, hazırlık maçlarının en dikkat çeken ismidir ve çok geçmeden kendisiyle profesyonel sözleşme imzalanır. 

2014-2015 sezonunda A Takım’ın değişilmezi haline gelen Feridun, taraftarın da sevgilisi haline gelir. İlk profesyonel deneyimini 2. Lig’de yaşayan yetenekli ayak, rakip ağlara 7 gol atıp, 12 golün de hazırlayıcısı olur. Bu gösterdiği performans 1. Lig ekiplerinin gözünden kaçmaz. Şanlıurfaspor ve Gaziantep BBSK’nın ısrarla istediği oyuncu, yine aynı sene 1. Lig’e yükselen Yeni Malatyaspor ve 1461 Trabzon’un da transfer listesindedir. Bayrampaşa kulübündeki karışıklık ve bonservis konusunda yaşanan pürüzler genç oyuncunun bir üst ligde forma giymesinin önündeki en büyük engellerdir. Feridun bu günleri ‘her işte bir hayır vardır’ diyerek özetler. Feridun’un Bayrampaşa macerası devam etmektedir. 2015’in yaz aylarında hem Bayrampaşa hem de Feridun adına önemli bir gelişme yaşanır. Beşiktaş, Bayrampaşa kulübü ile pilot takım anlaşması yapar. Her türlü olumsuzlukları yaşayan, sahaya çıkmak için sırasını bekleyen yedek oyuncu misali Feridun için hem güneş hem de büyük bir şans doğmuştur. Artık sahne onundur, bir bakıma ve bütün olumsuzluklar geride kalmıştır. Bayrampaşa’da teknik ekip ve kadro tepeden tırnağa değişir. Beşiktaş bünyesindeki genç oyuncuları Bayrampaşa’ya kiralar. Hasan Türk, Sinan Kurumuş, Caner Turp, Recep Akkemik, Koray Yıldız ve daha niceleri… 2015-2016 sezonu Feridun için uzun yılların birikimini artık sahneleme vaktidir. Taşıdığı formanın bir bakıma Beşiktaş olmasının getirdiği sorumluluk ile yeni sezona müthiş başlangıç yapan yetenekli oyuncu altı haftası geride kalan ligde bütün maçlarda oynadı ve üç gol kaydetti. Özellikle Hatayspor’a attığı ‘Messivari’ golü betimlemek, anlatmak olmaz. Gerçekten görülmeye değerdir!


Feridun Kıroğlu’nu keşfedilme sürecini ve bu günlere gelişini Akın Topgül şu cümlelerle özetliyor; “İstanbul’da çok maç izliyoruz. Haliyle beğendiğimiz oyuncular oluyor. Bir gün Merterspor’un maçına denk gelmiştim. Sahada olmayacak işler yapan bir çocuk vardı. Adı Feridun’du. Bu çocuğu bir süre takip ettim ve Bayrampaşa’ya kazandırmak istedim. Bayrampaşa U-19 ve A2 takımlarında önemli işler yaptı. Sık sık yukarıya yani A Takım’a çıkarılması konusunda rapor verdik ancak yeterli görülmedi. Tabi bunda sabretmesinin de payı var Feridun artık Bayrampaşa’nın değişilmez ismi haline geldi. Şu anda bir yandan da Beşiktaş’ın formasını sırtında taşıyor. Sorumluluğun farkında, umarım iyi yerlere gelecek. “

Nasıl Kullanılabilir?
Her iki ayağına hakim olmasından sebep hem sağ açık hem de sol açık bölgesinde oynayabiliyor. Oyunun gidişatına göre -rakibe göre- etkinlik kazanacağı bölgeye geçiyor. Hocasının da bu noktada elini güçlendirdiğini söyleyebilirim zira oyun içinde çeşitli varyasyonlara en uygun isimlerden birisi.
Güçlü Yönleri
Feridun Kıroğlu, yukarıda belirttiğimiz gibi her iki kanatta oynama özelliğine sahip. Bileklerine fazlasıyla hakim, her iki yöne doğru çok rahat adam eksiltebiliyor. Bu meziyetini özellikle dar alanda sık sık yapması onu farklı kılıyor. Yüksek temposunu oyunun final sekanslarına dek sürdürebiliyor. Bitmek tükenmeyen bir mücadeleci yapısı var. Sık sık son çizgiye inip, zaman zamanda içeri kat edip rakip kalede tehlike yaratabiliyor. Bir kanat oyuncusunun gerektirdiği asist yapma özellikleri şimdilik yeterlilik düzeyinde. Bu özelliğinin yanında skor da yapabiliyor. Kaybetmeyi sevmeyen bir yapısı var. Saha içinde -amiyane tabirle- ‘kızgın bir boğaya’ dönüşüyor. Bu özelliği kuşkusuz hem kendisi gibi genç olan takım arkadaşlarını ateşliyor hem de rakip üzerinde baskı kuruyor.
Zayıf Yönleri
Her hücumcu oyuncuda olduğu gibi Feridun’un da defansif meziyetleri bir hayli zayıf. Bu eksiğini gidermesi gerek kanımca. Fiziği halen gelişime açık olmasına rağmen iki yıl önce gördüğüm Feridun ile şimdiki arasında çok büyük fark yok. Üst lig potansiyeli ciddi anlamda olduğundan bir an önce fiziksel olarak güçlenmesi lazım. Ayrıca yaşının verdiği topla oynama iştahı bazen abartılı olabiliyor. Bu da çok top kaybı yapmasına neden oluyor. Geliştirmesi gereken özelliklerine bu detayı da ekleyebiliriz.
SON
Feridun Kıroğlu’nun kariyeri kitaplara konu olacak cinsten. Kariyerinde yaşadığı şanssızlıklar küçük yaşlarda gerçekleşti ancak o asla pes etmeyi düşünmedi. Sabretmeyi her zaman bir çıkış yolu olarak gören Feridun, şimdilerde o iradesinin faydalarını görüyor şüphesiz. Bu sene yarı Bayrampaşa, yarı Beşiktaş forması giyen genç oyuncunun göstereceği performans çok önemli. Bayrampaşa’nın iç saha maçları BJK TV’den canlı olarak yayınlanıyor. Oyuncularına ‘yalnız değilsiniz’ mesajı veren Beşiktaş Yönetimi sene sonunda Feridun’u da bünyesine katabilir. Of’un inatçı ve de asi çocuğundan çok ümitliyiz. Yolu açık olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder