Mahallede ağzı bozuk arkadaşlarımız vardı. Bir şeyler yapmak istedim. Okula da devam ediyordum ancak okul dışı zamanlarda orada kalırsam kötü yollara sapabilirdim. 2002’de Milli Takım’ın Dünya Kupası’nda elde ettiği başarıdan çok etkilenmiştim. Artık futbol oynamam gerektiğine karar verdim ve anneme beni bir futbol kulübüne yazdırmasını söyledim.
1 Ocak 1993’de Adana, Seyhan’da dünyaya
gelen Sadık, tam dokuz yaşında yukarıdaki iki hadise üzerine futbol oynamak
istediğini annesine iletir. Annesinin komşusu vasıtasıyla Adana futbolunun
mihenk taşlarından biri olan Seyhan Belediyespor’un seçmelerine katılır. Burada
gösterdiği başarıyla futbol hayatı resmen başlar. İlk filiz lisansı 10. yaş
gününden tam on altı gün sonra çıkan Sadık’a bu bir doğum günü hediyesidir
aslında! Yedi sene Seyhan Belediyespor forması giyen Sadık, altyapı eğitimini
şu sıralarda A-takımın başında olan Yahya Kantur’dan alır. 2008 yılının ilk
aylarında U-17 Milli Takımı Adana’da bir hazırlık maçı oynar. Sadık ve
arkadaşları bu müsabakayı kaçırmaz, takım olarak hocaları İbrahim Demiryol
eşliğinde maçı izlemeye giderler. İbrahim Demiryol’un eski takım arkadaşı
Galatasaray A2 antrenörü Nedim Yiğit de maçı izleyenler arasındadır. İbrahim
Hoca, Nedim Yiğit’e Sadık’ı önerir ve genç oyuncuyu seçmelere yollayacağını
söyler. Bu konuşma sonrasında Sadık Çiftpınar ilginç bir şekilde İstanbul’un
yolunu tutar. Mahallenin -onun tabiriyle- ağzı bozuk çocukları öte yandan
düşündüğümüzde Sadık’ın futbolcu olmasında büyük pay sahipleridir kuşkusuz.
Yetenekli oyuncu için futbol artık bir korunma sporu olmaktan çıkmış ve
Galatasaray seçmelerine katılmasıyla farklı bir boyut kazanmıştır. Kırk beş
günlük deneme sürecini başarıyla atlatan Sadık, 2009-2010 sezonu başlarken
Galatasaray’a transfer olur. Futbola sağ bekte başlayan yetenekli
oyuncu, Galatasaray’daki seçmelerde de yine aynı mevkide oynamıştır. Ancak
hazırlık döneminin son maçında Zeytinburnuspor karşısında hocası Mehmet Ünver
tarafından stoperde görevlendirilmiştir. Hücum aksiyonlarını o zamanlarda bir
hayli eleştiren, defansif meziyetlerini ise öven Sadık’ın stoper mevkine
evrilişi pek de zor olmamıştır. Zeytinburnuspor karşısında kafa toplarındaki
hakimiyeti ve eski pozisyonundan kazanımı olan topu defanstan oyuna rahat
sokmasıyla Ünver ve ekibi tarafından büyük beğeni toplamış ve artık stoperde
oynamaya başlamıştır. Şu sıralarda İstanbul Amatör Küme’de direniş mücadelesi
veren Zeytinburnuspor, Sadık için ilklerin takımıdır aslında. Zeytinburnuspor
ile oynanan U-17 ligi maçında muazzam oynayan Sadık bir de gol kaydeder. Maçı
takip edenler arasında olan U-17 Milli Takımı antrenörü Metin Çekiçler’in
radarına giren genç oyuncu, milli takıma davet edilir. Kariyerinin bu dönemini
rüya olarak tanımlayan Sadık, bir yıl önce Adana’da tribünden takip ettiği U-17
Milli Takımı’nın artık formasını giyecektir. Bir sonraki sene, yani 2010-1011
sezonunda U-18 takımında forma giymeye başlayan Sadık, Rijkaard döneminde zaman
zaman A-takımla birlikte idmanlara çıkmaya başlar. Burada Lucas Neill ve Servet
Çetin gibi kendi bölgesinin önemli isimleriyle birlikte antrenmanlara katılan
yetenekli oyuncu 17 yaşında iyi bir tecrübe edinir. U-18 liginde yirmi sekiz
maça çıkan Sadık, altı da gol kaydeder. U-18 Ligi Türkiye Şampiyonası
üçüncülük-dördüncülük maçında doğduğu şehrin takımı olan Adana Demirspor’a iki
gol atar ve takımının Türkiye üçüncülüğünü kazanmasında büyük rol oynar.
2011-2012 sezonunda A2
takımında oynamaya başlayan Sadık, sene başında A-takımın Pendikspor ile
oynadığı hazırlık maçında forma şansı bulur. Bu şans resmi olmasa da onun
A-takımdaki ilk maçıdır. İşin garibi A-takımda, kendini bir türlü yeterli
görmediği sağ bekte oynatılır. Ancak o bu durumu ‘antrenmandaki çift kale
maçları ve hazırlık maçlarında zaman zaman şans bulduğumda sağ bekte oynamam bu
mevkideki eksiklerimi gidermem için bir tecrübe oluyor. Kendimi geliştiriyorum’
diyerek özetler. Tolunay Kafkas tarafından U19 Milli Takımı’na davet edilir ve
burada Hakan Çalhanoğlu, Okay Yokuşlu ve Salih Uçan gibi isimlerle forma giyer.
A2 Ligi’nde toplamda yirmi dokuz maça çıkarak sezonu tamamlar. Bir sonraki
sezonu ağırlıkla milli takımlarda geçirecek olan Sadık, U-20 Milli Takım
antrenörleri Feyyaz Uçar ve Emre Aşık tarafından aday kadroya davet edilir.
İspanya’da düzenlenen Cotif Cup’ta Arjantin’e 2-1 kaybettiğimiz maçta
takımımızın tek golünü kaydeder ve yaz aylarında ülkemizde düzenlenecek olan
U20 Dünya Kupası’na adeta göz kırpar. Hem Milli Takımın sezon içindeki hazırlık
maçlarından hem de yaşadığı sakatlıktan dolayı bir önceki sezonun maç ritmini
yakalayamasa da yirmi maçla sezonu kapatır. Final grubunda oynadığı Göztepe
maçı Sadık’ın sarı-kırmızı formayla son maçı olacaktır. Galatasaray altyapısına
katıldığından bu yana yaşının uygunluğu gereği birçok kategoride oynayan, yine
aynı şekilde Milli Takımın U-17, U-19 ve U-20 yaş gruplarında forma giyen Sadık
Çiftpınar, arkasında kendi emeğiyle büyüttüğü referansları gereği U20 Dünya
Kupası aday kadrosuna çağrılır. Kadroya çağrılan isimler arasında henüz
profesyonel olamamış, amatör sözleşmeye sahip tek isimdir. Genç oyuncu için
sürprizler bu davetle sınırlı değildir. Feyyaz Uçar ve Emre Aşık’ın U20 Dünya
Kupası etkinlikleri kapsamında İspanya’ya Messi ile buluşmaya yollayacağı isim
de Sadık olacaktır.
Ev sahibi olduğumuz U-20 Dünya Kupası,
hem milli takım için hem de Sadık için yolunda gitmemiştir. Milli Takım grup
aşamasını geçmesine rağmen 2. turda Fransa önünde darmadağın olarak kupaya
erken veda ederken sene içinde geçirdiği sakatlık dolayısıyla bir süre milli
takımdan uzak kalan Sadık ise formayı yeniden sırtına geçirmekte zorlanmış ve
kupayı süre almadan kapatmıştır. Kupa bitmiş ve Sadık Çiftpınar halen
Galatasaray ile profesyonel sözleşme imzalamamıştır. Galatasaray’da 19-21 yaş
arası kaybolup giden yeteneklerden biri olarak o da tarihe geçecektir. Yaz
aylarında birçok 1. Lig ve 2. Lig kulüplerinden teklif almasına rağmen şartlar
gereği bir türlü anlaşamayan Sadık için süre daralıyordu. Transfer döneminin
bitimine az bir süre kala Trabzonspor’un pilot takımlarından Trabzon Kanuni
Futbol Kulübü ile anlaşan Sadık böylelikle ilk kez profesyonel sözleşmeye imza
atıyordu. 2013-2014 sezonunda Trabzon ekibiyle Play-Off trenini son
haftalarda kaçırmasına rağmen kendisi adına başarılı bir sezonu geride
bırakmıştı. Ayrıca profesyonel liglerdeki ilk golünü dokuzuncu haftada -yine o
bilindik ileri çıkışlarının devamında kafayla- Belediye Bingölspor’a
atmıştı. 2014-2015 sezonunda Trabzon ekibiyle başlayan Sadık’ın buradaki
macerası devre arasında son bulacaktı. Futbol kulüplerinin artık başkanların
elinde oyuncak olduğu bir dönemde pekala normal karşılanacak bir şekilde
Trabzon Akçaabat FK Başkanı, başarısız sonuçlar nedeniyle takımı ligden
çektiğini açıklıyordu. Özeleştiri yapmak, görevi daha iyi sürdürecek birilerini
teslim etmek yerine ‘kulüp benim, istediğimi yaparım’ zihniyetiyle maalesef
kulüp ikinci devre maçlarına çıkmayacaktı. Yaşanan durum aslında Sadık’a yeni
bir kapı aralayacaktı. 2. Lig ekiplerinden Yeni Malatyaspor teknik direktörü
Feyyaz Uçar, serbest durumdaki eski oyuncusu Sadık’ı bonservis ücreti ödetmeden
takıma kazandırdı. Ligin ikinci devresinde yedi maç oynadıktan sonra zorunlu bir
ameliyat nedeniyle sezonu erken kapatan Sadık, şampiyonluk yolunda takımını
yalnız bıraksa da Malatya ekibi 1. Lig’e yükselme başarısı gösteriyordu.
2015-2016 sezonunda 1. Lig’de boy gösterecek olan Sadık, artık daha göz önünde
ve asıl hak ettiği yerdeydi…
2015-2016 Sezonu
Sezona Yücel İldiz ile giriş yapan Yeni
Malatyaspor, kuşkusuz iyi bir başlangıç yapamadı. Bu başarısızlığın
tetikleyicilerinden birisi de mevcut oyuncuların gerçek bölgelerinde
oynatılmaması olarak söylenebilir. Bunun sıkıntılarını Sadık Çiftpınar da
yaşadı. Bazen ön liberoda, bazen ise sağ bekte görev aldı. Gerçek mevkisine
dönüşü ise Koray Şanlı’nın kadro dışı kalmasından sonra kesinlik kazanacaktı.
Zaten Godoy’un sakatlığı sonrası stoperde oynamıştı ancak bölgenin değişilmez
ismi haline gelişi Koray’ın kendi kafasına sıkmasından sonra olacaktı. Yedinci
haftada İrfan Buz’un takımın başına geçmesinden sonra en çok ilgilendiği isim
olan Sadık, her geçen gün üzerine koyarak devam ediyor. Takımın an itibariyle
en çok süre alan oyuncusu olan yetenekli oyuncu, Altınordu karşısında takımına
galibiyeti getiren golü bir forvet oyuncusu edasıyla defansın en gerisinden
gelerek kaydetti.
Nasıl Kullanılabilir?
Sadık’a çok yönlü bir oyuncu
yakıştırması yapsak sanırım yanlış olmaz. Gerçek mevkisi stoper ancak
Galatasaray tedrisatından geçerken zaman zaman sağ bekte oynatıldı. Hatta
A-Takım idmanlarında yapılan çift kale maçlarında Arda Turan’a karşı sağ bekte
oynamışlığı var. Ayrıca hava toplarındaki hakimiyetiyle gerekli olan
rotasyonlarda ön liberoda süpürücü olarak görev alabilir.
Güçlü Yönleri
Çok yönlü bir oyuncu olması Sadık’ı
diğer stoperlerden farklı kılıyor. Her maça aynı ciddiyet ve motivasyonla
çıkıyor. Kaybetmeyi sevmeyen bir yapısı var ve oynadığı her takıma farklı bir
bağlılık gösteriyor. Uzun boylu bir stoper olmamasına rağmen hava toplarındaki
hakimiyeti göze çarpıyor. İlk müdahalelerde oldukça etkili ancak tek hamle
oyuncusu değil. Birkaç hamle sonrasını düşünebilme ve gerçekleştirebilmesi
bakımından pozisyon sezgisinin de iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bir stoperden
beklenmeyen bir şey olan hücum katkısı Sadık’ın en sevdiğim yönlerinden. Duran
toplarda kendisini rakip ceza sahasında görmemiz normal görülebilir ancak hızlı
kontra ataklarda geriden çıkıp hücuma katkı sağlayabiliyor. Özellikle Altınordu
karşısında attığı gol, aslında Galatasaray günlerindeki kazanımlarının
karşılığı sonucu gerçekleşti diyebiliriz. Hırçın bir oyuncu değil, kendini
bilerek oynuyor. Yetenekli oyuncu ayrıca Puyol’u örnek alıyor. Motta’nın varisi
Koray Şanlı’dan sonra Sadık, Malatya taraftarına gerek saç kesimi gerekse
oyunuyla Puyol gibi geliyordur kanımca.
Zayıf Yönleri
Bir stoperde olması gereken ‘uzun boy’
Sadık’ın kısmen fiziki anlamda dezavantajlarından biri olarak göze
çarpıyor. Hücum aksiyonları bir defans oyuncusu için beklenenden fazla
olan Sadık’ın bu ileri çıkışları defansif anlamda bazen sıkıntı
yaratabiliyor. Ayrıca adam adama oyunda zaman zaman bölgesini
kaybedebiliyor. Ancak bunlar gelişime açık defolar ve zamanla düzeltilebilir.
Transfer Durumu
2013 yazında, U20 Dünya Kupası’ndan
sonra en azından Galatasaray ile profesyonel sözleşmeye imza atmasını
beklediğimiz Sadık bir anda 3. Lig’in yolunu tutmuştu. Seçimi doğruydu çünkü
transfer olduğu takım Trabzonspor’un pilot takımıydı ve burada göstereceği performans
ile bordo-mavili formayı giyebilirdi. İlk yılında başarılı bir sezon geçirdi
ancak ikinci yılında oynadığı takım ligden çekilme kararı aldı. Planları
tutmamıştı. Fakat Sadık’a yeni bir kapı açıldı ve eski hocası Feyyaz Uçar onu
Yeni Malatyaspor’a kazandırdı. Aslında Trabzon macerası bir hayli
eleştirilmişti ama diğer yandan baktığımızda henüz profesyonel sözleşmeye bile
sahip değildi. Üç yıl içinde şansı da yaver gitti ve üç ligin tozunu yutma
fırsatı buldu. Şu sıralarda 1. Lig’in en yetenekli stoperlerinden biri olarak
göze çarpıyor. Kariyerine yeniden hayat veren Sadık Çiftpınar’a Bursaspor başta
olmak üzere birçok takımdan teklif olduğu söyleniyor. İrfan Buz’un Malatya
macerası uzun vadeli olursa burada bir kolej takımı yaratacağını düşünüyorum. Sadık’ın
da bu kolej ortamına pek yabancı bir oyuncu olmadığını düşünürsek, gerek takımı
adına gerekse kendi adına önemli kazanımlar elde edeceğini düşünüyorum. Kapanış
yine aynı, yolu açık olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder