18 Temmuz 2016 Pazartesi

Geri Dönüş Umudu: Sadık Çiftpınar



Mahallede ağzı bozuk arkadaşlarımız vardı. Bir şeyler yapmak istedim. Okula da devam ediyordum ancak okul dışı zamanlarda orada kalırsam kötü yollara sapabilirdim. 2002’de Milli Takım’ın Dünya Kupası’nda elde ettiği başarıdan çok etkilenmiştim. Artık futbol oynamam gerektiğine karar verdim ve anneme beni bir futbol kulübüne yazdırmasını söyledim.

1 Ocak 1993’de Adana, Seyhan’da dünyaya gelen Sadık, tam dokuz yaşında yukarıdaki iki hadise üzerine futbol oynamak istediğini annesine iletir. Annesinin komşusu vasıtasıyla Adana futbolunun mihenk taşlarından biri olan Seyhan Belediyespor’un seçmelerine katılır. Burada gösterdiği başarıyla futbol hayatı resmen başlar. İlk filiz lisansı 10. yaş gününden tam on altı gün sonra çıkan Sadık’a bu bir doğum günü hediyesidir aslında! Yedi sene Seyhan Belediyespor forması giyen Sadık, altyapı eğitimini şu sıralarda A-takımın başında olan Yahya Kantur’dan alır. 2008 yılının ilk aylarında U-17 Milli Takımı Adana’da bir hazırlık maçı oynar. Sadık ve arkadaşları bu müsabakayı kaçırmaz, takım olarak hocaları İbrahim Demiryol eşliğinde maçı izlemeye giderler. İbrahim Demiryol’un eski takım arkadaşı Galatasaray A2 antrenörü Nedim Yiğit de maçı izleyenler arasındadır. İbrahim Hoca, Nedim Yiğit’e Sadık’ı önerir ve genç oyuncuyu seçmelere yollayacağını söyler. Bu konuşma sonrasında Sadık Çiftpınar ilginç bir şekilde İstanbul’un yolunu tutar. Mahallenin -onun tabiriyle- ağzı bozuk çocukları öte yandan düşündüğümüzde Sadık’ın futbolcu olmasında büyük pay sahipleridir kuşkusuz. Yetenekli oyuncu için futbol artık bir korunma sporu olmaktan çıkmış ve Galatasaray seçmelerine katılmasıyla farklı bir boyut kazanmıştır. Kırk beş günlük deneme sürecini başarıyla atlatan Sadık, 2009-2010 sezonu başlarken Galatasaray’a transfer olur.Futbola sağ bekte başlayan yetenekli oyuncu, Galatasaray’daki seçmelerde de yine aynı mevkide oynamıştır. Ancak hazırlık döneminin son maçında Zeytinburnuspor karşısında hocası Mehmet Ünver tarafından stoperde görevlendirilmiştir. Hücum aksiyonlarını o zamanlarda bir hayli eleştiren, defansif meziyetlerini ise öven Sadık’ın stoper mevkine evrilişi pek de zor olmamıştır. Zeytinburnuspor karşısında kafa toplarındaki hakimiyeti ve eski pozisyonundan kazanımı olan topu defanstan oyuna rahat sokmasıyla Ünver ve ekibi tarafından büyük beğeni toplamış ve artık stoperde oynamaya başlamıştır. Şu sıralarda İstanbul Amatör Küme’de direniş mücadelesi veren Zeytinburnuspor, Sadık için ilklerin takımıdır aslında. Zeytinburnuspor ile oynanan U-17 ligi maçında muazzam oynayan Sadık bir de gol kaydeder. Maçı takip edenler arasında olan U-17 Milli Takımı antrenörü Metin Çekiçler’in radarına giren genç oyuncu, milli takıma davet edilir. Kariyerinin bu dönemini rüya olarak tanımlayan Sadık, bir yıl önce Adana’da tribünden takip ettiği U-17 Milli Takımı’nın artık formasını giyecektir. Bir sonraki sene, yani 2010-1011 sezonunda U-18 takımında forma giymeye başlayan Sadık, Rijkaard döneminde zaman zaman A-takımla birlikte idmanlara çıkmaya başlar. Burada Lucas Neill ve Servet Çetin gibi kendi bölgesinin önemli isimleriyle birlikte antrenmanlara katılan yetenekli oyuncu 17 yaşında iyi bir tecrübe edinir. U-18 liginde yirmi sekiz maça çıkan Sadık, altı da gol kaydeder. U-18 Ligi Türkiye Şampiyonası üçüncülük-dördüncülük maçında doğduğu şehrin takımı olan Adana Demirspor’a iki gol atar ve takımının Türkiye üçüncülüğünü kazanmasında büyük rol oynar.

2011-2012 sezonunda A2 takımında oynamaya başlayan Sadık, sene başında A-takımın Pendikspor ile oynadığı hazırlık maçında forma şansı bulur. Bu şans resmi olmasa da onun A-takımdaki ilk maçıdır. İşin garibi A-takımda, kendini bir türlü yeterli görmediği sağ bekte oynatılır. Ancak o bu durumu ‘antrenmandaki çift kale maçları ve hazırlık maçlarında zaman zaman şans bulduğumda sağ bekte oynamam bu mevkideki eksiklerimi gidermem için bir tecrübe oluyor. Kendimi geliştiriyorum’ diyerek özetler. Tolunay Kafkas tarafından U19 Milli Takımı’na davet edilir ve burada Hakan Çalhanoğlu, Okay Yokuşlu ve Salih Uçan gibi isimlerle forma giyer. A2 Ligi’nde toplamda yirmi dokuz maça çıkarak sezonu tamamlar. Bir sonraki sezonu ağırlıkla milli takımlarda geçirecek olan Sadık, U-20 Milli Takım antrenörleri Feyyaz Uçar ve Emre Aşık tarafından aday kadroya davet edilir. İspanya’da düzenlenen Cotif Cup’ta Arjantin’e 2-1 kaybettiğimiz maçta takımımızın tek golünü kaydeder ve yaz aylarında ülkemizde düzenlenecek olan U20 Dünya Kupası’na adeta göz kırpar. Hem Milli Takımın sezon içindeki hazırlık maçlarından hem de yaşadığı sakatlıktan dolayı bir önceki sezonun maç ritmini yakalayamasa da yirmi maçla sezonu kapatır. Final grubunda oynadığı Göztepe maçı Sadık’ın sarı-kırmızı formayla son maçı olacaktır. Galatasaray altyapısına katıldığından bu yana yaşının uygunluğu gereği birçok kategoride oynayan, yine aynı şekilde Milli Takımın U-17, U-19 ve U-20 yaş gruplarında forma giyen Sadık Çiftpınar, arkasında kendi emeğiyle büyüttüğü referansları gereği U20 Dünya Kupası aday kadrosuna çağrılır. Kadroya çağrılan isimler arasında henüz profesyonel olamamış, amatör sözleşmeye sahip tek isimdir. Genç oyuncu için sürprizler bu davetle sınırlı değildir. Feyyaz Uçar ve Emre Aşık’ın U20 Dünya Kupası etkinlikleri kapsamında İspanya’ya Messi ile buluşmaya yollayacağı isim de Sadık olacaktır. 

Ev sahibi olduğumuz U-20 Dünya Kupası, hem milli takım için hem de Sadık için yolunda gitmemiştir. Milli Takım grup aşamasını geçmesine rağmen 2. turda Fransa önünde darmadağın olarak kupaya erken veda ederken sene içinde geçirdiği sakatlık dolayısıyla bir süre milli takımdan uzak kalan Sadık ise formayı yeniden sırtına geçirmekte zorlanmış ve kupayı süre almadan kapatmıştır. Kupa bitmiş ve Sadık Çiftpınar halen Galatasaray ile profesyonel sözleşme imzalamamıştır. Galatasaray’da 19-21 yaş arası kaybolup giden yeteneklerden biri olarak o da tarihe geçecektir. Yaz aylarında birçok 1. Lig ve 2. Lig kulüplerinden teklif almasına rağmen şartlar gereği bir türlü anlaşamayan Sadık için süre daralıyordu. Transfer döneminin bitimine az bir süre kala Trabzonspor’un pilot takımlarından Trabzon Kanuni Futbol Kulübü ile anlaşan Sadık böylelikle ilk kez profesyonel sözleşmeye imza atıyordu.  2013-2014 sezonunda Trabzon ekibiyle Play-Off trenini son haftalarda kaçırmasına rağmen kendisi adına başarılı bir sezonu geride bırakmıştı. Ayrıca profesyonel liglerdeki ilk golünü dokuzuncu haftada -yine o bilindik ileri çıkışlarının devamında kafayla- Belediye Bingölspor’a atmıştı. 2014-2015 sezonunda Trabzon ekibiyle başlayan Sadık’ın buradaki macerası devre arasında son bulacaktı. Futbol kulüplerinin artık başkanların elinde oyuncak olduğu bir dönemde pekala normal karşılanacak bir şekilde Trabzon Akçaabat FK Başkanı, başarısız sonuçlar nedeniyle takımı ligden çektiğini açıklıyordu. Özeleştiri yapmak, görevi daha iyi sürdürecek birilerini teslim etmek yerine ‘kulüp benim, istediğimi yaparım’ zihniyetiyle maalesef kulüp ikinci devre maçlarına çıkmayacaktı. Yaşanan durum aslında Sadık’a yeni bir kapı aralayacaktı. 2. Lig ekiplerinden Yeni Malatyaspor teknik direktörü Feyyaz Uçar, serbest durumdaki eski oyuncusu Sadık’ı bonservis ücreti ödetmeden takıma kazandırdı. Ligin ikinci devresinde yedi maç oynadıktan sonra zorunlu bir ameliyat nedeniyle sezonu erken kapatan Sadık, şampiyonluk yolunda takımını yalnız bıraksa da Malatya ekibi 1. Lig’e yükselme başarısı gösteriyordu. 2015-2016 sezonunda 1. Lig’de boy gösterecek olan Sadık, artık daha göz önünde ve asıl hak ettiği yerdeydi…
2015-2016 Sezonu
Sezona Yücel İldiz ile giriş yapan Yeni Malatyaspor, kuşkusuz iyi bir başlangıç yapamadı. Bu başarısızlığın tetikleyicilerinden birisi de mevcut oyuncuların gerçek bölgelerinde oynatılmaması olarak söylenebilir. Bunun sıkıntılarını Sadık Çiftpınar da yaşadı. Bazen ön liberoda, bazen ise sağ bekte görev aldı. Gerçek mevkisine dönüşü ise Koray Şanlı’nın kadro dışı kalmasından sonra kesinlik kazanacaktı. Zaten Godoy’un sakatlığı sonrası stoperde oynamıştı ancak bölgenin değişilmez ismi haline gelişi Koray’ın kendi kafasına sıkmasından sonra olacaktı. Yedinci haftada İrfan Buz’un takımın başına geçmesinden sonra en çok ilgilendiği isim olan Sadık, her geçen gün üzerine koyarak devam ediyor. Takımın an itibariyle en çok süre alan oyuncusu olan yetenekli oyuncu, Altınordu karşısında takımına galibiyeti getiren golü bir forvet oyuncusu edasıyla defansın en gerisinden gelerek kaydetti.

Nasıl Kullanılabilir?
Sadık’a çok yönlü bir oyuncu yakıştırması yapsak sanırım yanlış olmaz. Gerçek mevkisi stoper ancak Galatasaray tedrisatından geçerken zaman zaman sağ bekte oynatıldı. Hatta A-Takım idmanlarında yapılan çift kale maçlarında Arda Turan’a karşı sağ bekte oynamışlığı var. Ayrıca hava toplarındaki hakimiyetiyle gerekli olan rotasyonlarda ön liberoda süpürücü olarak görev alabilir.
Güçlü Yönleri
Çok yönlü bir oyuncu olması Sadık’ı diğer stoperlerden farklı kılıyor. Her maça aynı ciddiyet ve motivasyonla çıkıyor. Kaybetmeyi sevmeyen bir yapısı var ve oynadığı her takıma farklı bir bağlılık gösteriyor. Uzun boylu bir stoper olmamasına rağmen hava toplarındaki hakimiyeti göze çarpıyor. İlk müdahalelerde oldukça etkili ancak tek hamle oyuncusu değil. Birkaç hamle sonrasını düşünebilme ve gerçekleştirebilmesi bakımından pozisyon sezgisinin de iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bir stoperden beklenmeyen bir şey olan hücum katkısı Sadık’ın en sevdiğim yönlerinden. Duran toplarda kendisini rakip ceza sahasında görmemiz normal görülebilir ancak hızlı kontra ataklarda geriden çıkıp hücuma katkı sağlayabiliyor. Özellikle Altınordu karşısında attığı gol, aslında Galatasaray günlerindeki kazanımlarının karşılığı sonucu gerçekleşti diyebiliriz. Hırçın bir oyuncu değil, kendini bilerek oynuyor. Yetenekli oyuncu ayrıca Puyol’u örnek alıyor. Motta’nın varisi Koray Şanlı’dan sonra Sadık, Malatya taraftarına gerek saç kesimi gerekse oyunuyla Puyol gibi geliyordur kanımca.
Zayıf Yönleri
Bir stoperde olması gereken ‘uzun boy’ Sadık’ın kısmen fiziki anlamda dezavantajlarından biri olarak göze çarpıyor. Hücum aksiyonları bir defans oyuncusu için beklenenden fazla olan Sadık’ın bu ileri çıkışları defansif anlamda bazen sıkıntı yaratabiliyor. Ayrıca adam adama oyunda zaman zaman bölgesini kaybedebiliyor. Ancak bunlar gelişime açık defolar ve zamanla düzeltilebilir.
Transfer Durumu
2013 yazında, U20 Dünya Kupası’ndan sonra en azından Galatasaray ile profesyonel sözleşmeye imza atmasını beklediğimiz Sadık bir anda 3. Lig’in yolunu tutmuştu. Seçimi doğruydu çünkü transfer olduğu takım Trabzonspor’un pilot takımıydı ve burada göstereceği performans ile bordo-mavili formayı giyebilirdi. İlk yılında başarılı bir sezon geçirdi ancak ikinci yılında oynadığı takım ligden çekilme kararı aldı. Planları tutmamıştı. Fakat Sadık’a yeni bir kapı açıldı ve eski hocası Feyyaz Uçar onu Yeni Malatyaspor’a kazandırdı. Aslında Trabzon macerası bir hayli eleştirilmişti ama diğer yandan baktığımızda henüz profesyonel sözleşmeye bile sahip değildi. Üç yıl içinde şansı da yaver gitti ve üç ligin tozunu yutma fırsatı buldu. Şu sıralarda 1. Lig’in en yetenekli stoperlerinden biri olarak göze çarpıyor. Kariyerine yeniden hayat veren Sadık Çiftpınar’a Bursaspor başta olmak üzere birçok takımdan teklif olduğu söyleniyor. İrfan Buz’un Malatya macerası uzun vadeli olursa burada bir kolej takımı yaratacağını düşünüyorum. Sadık’ın da bu kolej ortamına pek yabancı bir oyuncu olmadığını düşünürsek, gerek takımı adına gerekse kendi adına önemli kazanımlar elde edeceğini düşünüyorum. Kapanış yine aynı, yolu açık olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder